Hukukçu Yorumuyla Yeni Sosyal Medya Düzenlemesi

Sosyal medya düzenlemeleriyle ilgili diğer ülkelerde nasıl bir yol izlendiğine ilişkin Avukat Elvan Kılıç, Türkiye'de bu düzenleme için çok geç kalındığına ancak gerekli olduğuna dikkati çekti.

Hukukçu Yorumuyla Yeni Sosyal Medya Düzenlemesi

MURAT KAYA

İSTANBUL

TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen sosyal medyaya ilişkin düzenlemeleri içeren kanun teklifiyle ilgili hukuki görüş bildiren avukat Elvan Kılıç, "Almanya ve Fransa gibi Avrupa ülkelerinde mevcut olan bu tür düzenleme için Türkiye'de çok geç kalındığını, ancak gerekli olduğunu" söyledi.

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Kanunla, internet kullanıcılarının kişisel başvurularında veya kamu kurumlarının bildirimlerinde yaşanan zorlukların aşılması için sosyal ağ sağlayıcılarla muhataplık ilişkisi kurulması amaçlanıyor.

Yeni düzenlemeyle ilgili bilgi veren avukat Elvan Kılıç, düzenleme için geç kalındığını ancak gerekli olduğunu kaydetti.

Kılıç, sosyal medya platformlarını düzenleyen yasanın, birçok açıdan önemi bulunduğunu belirterek, "Bu platformların uluslararası çapta yoğun bir şekilde kullanılması, farklı kültürlerden insanların buluşmasına olanak sağlaması gibi olumlu yönlerin yanı sıra, çocuklar için riskli hale gelmesi, kişilerin, başkalarının internet özgürlüğü adı altında kişisel haklarının ve verilerinin ihlal edilmesi ise olumsuz yönleri bulunmaktadır." değerlendirmesini yaptı.

"DEVLETİN VATANDAŞLARININ HAKLARINI KORUMASI ÖNEMLİ"

Düzenlemeyle kişisel veriler ve hakların sosyal medya platformunda korunması, platformların Türkiye'de temsilcilik açması gibi hususların düzenlendiğini kaydeden Kılıç, "Bu yasayla devletin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmesi ve kurumlarla, platformlarla işbirliği yaparak vatandaşların haklarını koruması önem arz etmektedir." dedi.

İnternetin bilgi edinme, bilgi alışverişi, eğlence gibi faydaları olduğunu ancak hızlı erişim kolaylığı sağlaması sebebiyle kullanıcıların kimliklerini gizleyerek kanuna aykırı eylemde bulunduğu gerçeğinin gözden kaçırılmaması gerektiğini belirten Kılıç, "Kanuna aykırı oluşturulan içeriklerle, kendi fikirleriyle bağdaşmayana karşı ayrımcılık içeren tavırla küfür, hakaret, iftira gibi suçların meydana gelmesi sebebiyle düzenleme gerektiren bu sosyal medya yasası, hukuki bir çözüm olarak görülmüştür. Kişilik hakkı internet ortamında ihlal edilen kişi, devletin yükümlülüğü olan anayasal hakkının korunmasını, bu yasaya da dayanarak talep edebilmektedir." diye konuştu.

DİĞER ÜLKELERDEKİ DÜZENLEMELER

Sosyal medya düzenlemeleriyle ilgili diğer ülkelerde nasıl bir yol izlendiğine ilişkin Elvan Kılıç, Türkiye'de bu düzenleme için çok geç kalındığına ancak gerekli olduğuna dikkati çekti.

Bu tür düzenlemelerin, Almanya ve Fransa gibi Avrupa ülkelerinde mevcut olduğunu aktaran Kılıç, şunları dile getirdi:

"Amerikan hukuk sistemine göre, sosyal medya ağlarının, içeriğe ilişkin herhangi bir müdahalede bulunmama için bir takım süreçlerden kaçınması zorunluluğu getirilmişken, Avrupa Birliği'nde de, internet ortamına 'terör ve yanlış bilgi' gibi iki alanda müdahale edileceği hususu bulunmaktadır. Sosyal medya platformlarında nefret suçu, ayrımcılık, terör gibi konularda düzenlenmiş hukuka aykırı içeriklerin kaldırılması yönünde düzenlemeler mevcuttur. Fransız hukukunda ise düzenlenen sosyal medya yasasında en önemli unsur, suç teşkil eden içeriklerin 60 dakikada kaldırılarak ihlalin, zaman kaybıyla büyümesini engellemektir."

Türkiye'deki sosyal medyaya ilişkin düzenlemelerin neler olduğuna dair bilgi veren Kılıç, ülkemizde sosyal medya alanında yapılmış bir takım düzenlemelerin bulunduğunu, 23 Mayıs 2007'de yürürlüğe giren 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'da sosyal medyaya ilişkin hususların da düzenlendiğini hatırlattı.

İHLALDE 1 MİLYONDAN 10 MİLYON LİRAYA KADAR İDARİ PARA CEZASI

Avukat Kılıç, yeni yasanın, eski yasayla birlikte ön planda tutularak mevcut eksikleri tamamlayacağını ve kapsamının genişletileceğini ifade etti.

Yeni sosyal medya düzenlemesiyle sosyal ağ sağlayıcılarına getirilen yükümlülüklerden bahseden Kılıç, şöyle devam etti:

"Kullanıcıların içerik oluşturup paylaşmalarına imkan sağlayan her gerçek veya tüzel kişi bir sosyal ağ sağlayıcısıdır. Çoğu sosyal medya uygulamasında sosyal ağ sağlayıcısı yurt dışında olduğundan bu yasa ile onların sorumluluğunun Türkiye'de devam ettirilmesi hedeflenmektedir. Yer sağlayıcı, haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkan bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde 1 milyon liradan 10 milyon liraya kadar idari para cezası hükmedilecektir.

Yeni düzenlemeyle erişimin tamamen engellenmesi yerine içeriğin çıkarılması hedeflenmektedir. Böylece bu yöntemle kişilerin, aynı internet sitesinde bulunan ve hukuka aykırı olmayan diğer içerikler yönünden ifade özgürlüğü korunmaktadır. Arama motorlarında ismin yer almasının yarattığı mağduriyetin tamamen giderilmesi amacıyla yeni yasayla, ihlal durumunda içeriğin çıkarılması yönündeki kararın yanı sıra kişilik hakkını ihlal eden içeriğin kişinin adıyla bağdaştırılmaması yönünde de karar verilebilecektir. Yetkili makamların verebileceği kararların sınırı genişletilmiş ve kişilik hakkının korunması daha ön planda olmuştur.

Yasanın en önemli hususu, sosyal medya kullanıcıların karşılaştıkları sorunlarının çözümünü kolaylaştırmak amacıyla daha etkin bir koruma mekanizmasının getirilmesi, yani sosyal medya platformunun Türkiye'de bir temsilcilik açmasıdır. Sosyal medya sağlayıcısı yükümlülüklerine yerine getirmezse yargı kararıyla ağ sağlayıcısının internet trafiği bant genişliğini yüzde 50 (ilkinde) ve yüzde 50-90 (ikincisinde) aralığında daraltılacaktır. Türkiye'de günlük erişimi 1 milyondan fazla olan yurt içi veya yurt dışındaki sosyal ağ sağlayıcısına, kişilik hakkı ihlali veya özel hayatın ihlali durumunda kişi tarafından yapılacak olan başvuruyu 48 saat içerisinde değerlendirme yükümlülüğü getirilmiştir."

SOSYAL AĞ SAĞLAYICILARINA RAPORLAMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ

"Hukuka aykırı bir içeriğin mahkeme kararıyla tespitin sosyal ağ sağlayıcısına bildirilmesi durumunda 24 saat içerisinde içeriğin çıkarılmaması veya erişimin engellenmemesinden doğan zararın tazmininde sosyal ağ sağlayıcısı sorumlu olmaktadır." diyen Kılıç, sosyal medyada bir suç işlendiği zaman en büyük sorunun suça yönelik yapılan yargılamada bir muhatabın bulunmaması olduğunu kaydetti.

Kılıç, "Yargı sisteminin bu yönde hem belirsiz hem yavaş olması suç işleyenlerle ilgili işlem yapılmasını zorlaştırmakta ve mağduriyeti arttırmaktadır. Yargı aşamasında erişimin engellenmesi kararını beklerken vakit kaybından ötürü yaşanan mağduriyetin artmasını önlemek amacıyla suç niteliği taşıyan kanuna aykırı paylaşımların büyük hızla kaldırılmasını sağlayacak düzenleme getirilmesi yerinde bir durumdur." dedi.

Özellikle Twitter'in Türkiye'de ifade özgürlüğünün en etkin kullanıldığı platform olduğuna işaret eden Kılıç, Twitter'in terör örgütlerinin propagandasını yapan içeriklere ilişkin alınan birçok mahkeme kararını bugüne kadar uygulamaması ve erişimin engellenmesine yönelik kararları yerine getirmemesinin bu yeni yasanın düzenlenmesinde önemli bir başlangıç olduğunu sözlerine ekledi.

Güncelleme Tarihi: 14 Ağustos 2020, 03:31
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner20